Karaalioğlu Parkı, Kurşunlu Şelalesi Tabiat Parkı, Sarısu Mesire Alanı, Zeytinpark gibi yerlerde piknik yapabilirsiniz.
Antalya, pek çok antik kentin izlerini taşıyan; mağaraları, koyları, plajları ile keşif dolu bir yolculuk sunan bir destinasyon. Türkiye’nin turizm cenneti olarak bilinen Antalya hem yerli hem yabancı turistlerin ilgisini çekiyor ve her sene milyonlarca ziyaretçiye ev sahipliği yapıyor.
Yaz tatilleri, deniz tatilleri ve doğa tatilleri için pek çok seçenek sunan Antalya; Kemer, Beldibi, Lara, Manavgat gibi farklı seçeneklere sahip. Bu tatil beldelerinde pek çok otel seçeneği de bulunuyor dolayısıyla daha konforlu bir şekilde tatil yapmak mümkün oluyor.
Antalya’ya ulaşım uçak, otobüs ve özel araç gibi çeşitli seçeneklerle oldukça kolay. Antalya’ya hava yoluyla giden ziyaretçiler, şehir merkezine yakın konumdaki havalimanından Kemer, Alanya, Kaş, Side ve Manavgat gibi turistik rotalara servis araçları, transfer hizmetleri veya araç kiralama gibi alternatifler aracılığıyla kısa sürede ulaşabiliyor. Pek çok otobüs ve hava yolu şirketi, Antalya'ya yıl boyunca düzenli ve sık seferler düzenliyor. Siz de Antalya’ya gitmek istiyorsanız rehber niteliğindeki bu yazıyı okuyabilir ve seyahatinizi buna göre planlayabilirsiniz.
Antalya’da yapılacak şeylerin birkaçını aşağıda sıralayabiliriz.
Antalya’da 48 adet antik kent bulunuyor. Antalya’da gezilecek yerlerin başında, adeta bir açık hava müzesi niteliği taşıyan antik kentler geliyor. Bu topraklarda hüküm süren Helenistik, Roma ve Bizans gibi dönemlerden kalan izler, ziyaretçileri zaman yolculuğuna çıkarıyor. Antik yolları yürümek, antik mozaikleri görmek ya da antik hamamları gezmek isteyenler için Antalya gerçek bir cennet. Dilerseniz rehberli veya rehbersiz turlar ile veya kendi imkanlarınızla gezerek Antalya’nın antik kalıntılarını keşfedebilirsiniz.
Görkemli tiyatrolar, agoralar, hamamlar, tapınak kalıntıları ve surlar; dönemin mimari anlayışını yansıtan yapılar arasında yer alıyor. Günümüzde hala ayakta kalan bu yapıları gezmek, antik yazıtları okumak ve şehir planını anlamak isteyen tarih tutkunları için eşsiz bir fırsat sunuyor. Gün batımını surlardan izlemek ya da antik tiyatroda fotoğraf çekmek gibi deneyimler, bu yolculuğu daha da unutulmaz kılıyor.
Antalya sadece denizi ve doğasıyla değil, aynı zamanda 48 adet antik kentiyle de Türkiye'nin kültürel zenginliğini gözler önüne seriyor. Hediyelik eşya satın almak, antik döneme ait hikayeleri dinlemek gibi etkinliklerle bu tarihî zenginliği daha da derinden hissedebilirsiniz.
Antalya’da bulunan antik kentlerin listesini ve bulundukları konumu aşağıda bulabilirsiniz.
Antalya’da bulunan antik kentlerin en çok bilinenleri ve ve özelliklerini aşağıda inceleyebilirsiniz.
Apollon Tapınağı, sütunlu cadde, antik tiyatro ve müze gezisiyle dikkat çekiyor. Buraya gittiğinizde antik kalıntıları keşfedebilir ve müzeleri ziyaret edebilirsiniz.
Antik tiyatrosu, agora ve anıt mezarlarıyla ünlü. Burada antik yolları yürümek ve antik yazıtları okumak oldukça etkileyici.
Roma döneminden kalma olağanüstü akustiğe sahip tiyatrosu ile tanınıyor. Antik tiyatroda fotoğraf çekebilir, turizm rehberleri eşliğinde bölgenin geçmişini keşfedebilirsiniz.
Ormanlarla çevrili bu şehirde antik yapıları incelemek, antik çeşmelerden su içmek ve doğayla iç içe olmak mümkün.
Kaya mezarları ve antik tiyatrosu ile öne çıkıyor. Burada antik mezarları ziyaret edebilir ve antik duvar resimlerini görebilirsiniz.
Likya Birliği’nin başkenti ve dünyanın ilk meclis binasına sahip. Antik limanı gezmek, gün batımını surlardan izlemek eşsiz bir deneyim sunuyor.
Yüksek rakımlı konumuyla dikkat çekiyor. Burada saray kalıntılarını gezmek, kuleye çıkmak ve manzarayı fotoğraflamak öne çıkan aktiviteler arasında.
Tekne turları, Antalya’da yapılacak aktiviteler arasında ilk sıralarda yer alıyor. Antalya; Alanya, Side, Kemer, Kekova gibi pek çok noktada birbirinden güzel koylara ve plajlara ev sahipliği yapıyor. Dilerseniz kendiniz tekne kiralayabilir, dilerseniz çeşitli firmaların düzenlediği tekne turlarına katılabilirsiniz.
Antalya, her yaştan ve her zevkten ziyaretçiye hitap eden çeşitli tekne turlarıyla Akdeniz’in eşsiz güzelliklerini keşfetme fırsatı sunuyor. Aileler için özel olarak düzenlenen turlar, çocuklar için animasyon gibi eğlenceli aktivitelerle dolu. Örneğin Kemer çıkışlı bazı turlar, çocukların güvenliğini ve eğlencesini ön planda tutarak ailelerin keyifli vakit geçirmesini sağlıyor.
Daha uzun süre denizde vakit geçirmek isteyenler için tam günlük veya konaklamalı turlar mevcut. Kaş-Kekova rotası, Batık Şehir ve Kaleköy gibi tarihi yerleri keşfetmek isteyenler için ideal. Bu turlar, denizin ve tarihin iç içe geçtiği unutulmaz deneyimler sunuyor.
Bütçe dostu seçenekler arayanlar için kısa süreli turlar da bulunuyor. Örneğin Antalya çıkışlı bazı turlar, uygun fiyatlarla bir tekne turunda sunulan temel olanakları deneyimlemeyi sağlıyor. Ekonomik bir seçenek olarak öne çıkan bu turlar, diğer turlara kıyasla daha az eğlence olanağı sunsa da gidilecek rotaları uygun fiyatlarla keşfetmek açısından öne çıkıyor.
Eğlenceli bir deneyim yaşamak isteyenler için DJ performansları ve dans gösterileri içeren turlar oldukça popüler. Örneğin Cennet Koyu, Phaselis ve Ayışığı Koyu gibi duraklarda yüzme molaları verirken tekne içerisinde de eğlenceli aktiviteler düzenleniyor. Bu turlar, müzik ve dans eşliğinde denizin keyfini çıkarmak isteyenler için harika bir seçenek sunuyor.
Romantik bir atmosfer arayan çiftler için gün batımı eşliğinde düzenlenen turlar mevcut. Bu turlar, sakin koylarda yüzme molaları ve yemek sunarak çiftlere unutulmaz anlar yaşatıyor. Özellikle gün batımının büyüleyici manzarası eşliğinde denizde romantik bir akşam geçirmek isteyenler için ideal.
Tekne turları genellikle çok keyifli geçse de rüzgardan ve güneşten dolayı bazı kişilerin sağlığı için iyi olmayabiliyor. Bu yüzden tura katılmadan önce güneş kremi, şapka, güneş gözlüğü, su gibi malzemeleri yanınıza almalısınız.
Özellikle yaz aylarında tekne turları daha sık yapılıyor, Antalya’yı bu mevsimde ziyaret ettiğinizde tekne turlarına katılabilirsiniz. Ancak keşfinizi daha serin havalarda yapmayı tercih ederseniz sonbahar aylarında da bu deneyimi yaşayabilirsiniz.
Antalya tekne turları fiyatları ise lokasyona, rotaya, turun süresine ve firmaya göre değişiklik gösteriyor. Örneğin genel olarak Olimpos, Kekova, Adrasan, Suluada, Kemer gibi rotalar tercih edildiği için bu rotalarda düzenlenen turlar daha pahalı olabiliyor. Ayrıca genellikle tekne turları, çocuklar için daha uygun fiyatlı oluyor.
Antalya’da yapılabilecek etkinlikler arasında pek çok seçenek bulunuyor. Eğer seyahatinizi daha keyifli hale getirmek istiyorsanız aşağıda sunduğumuz önerilere göz atabilirsiniz.
Antalya’da yapılacak şeylerden biri de şehirde düzenlenen birbirinden güzel festivallere katılmak. Bunlar arasında en çok öne çıkan festival ise 1964’ten bu yana düzenlenen Uluslararası Antalya Altın Portakal Film Festivali. Ekim ayının başında gerçekleştirilen festivale önceden bilet alarak katılabilir, ödülleri takip edebilir, böylece sinema dünyasını yakından tanıyabilirsiniz.
Uluslararası Antalya Altın Portakal Film Festivali’nde daha çok “festival filmi” diye nitelendirilen, sanatın ön planda olduğu filmler gösterime giriyor. Bağımsız filmlerin ağırlıklı olduğu festivalde, ulusal ve uluslararası kategorilerde yarışmalar da düzenleniyor. Bu yarışmalar ile en iyi film, en iyi yönetmen gibi alt dallarda ödül takdim ediliyor. Bunların yanı sıra festival kapsamında belgesel ve kısa film gösterimleri, atölye çalışmaları ve söyleşiler gibi birçok etkinlik düzenleniyor. Gösterimler, Atatürk Kültür Merkezi (AKM) Aspendos ve Perge salonları, AKM Amfitiyatro ve önceden belirlenen bazı sinema salonlarında gerçekleştiriliyor. Mekanları, tarihleri ve gösterime girecek filmleri festivalin web sitesinden inceleyebilirsiniz.
Sinemaya ilgiliyseniz ve yolunuz ekim ayında Antalya’ya düşecekse Antalya Uluslararası Altın Portakal Film Festivali’ne katılmadan dönmemenizi öneririz.
Doğa ile iç içe olmayı sevenler için Antalya’da yapılacak şeyler arasında Likya Yolu’nu keşfetmek de bulunuyor. Antik Likya’dan kalma Tarihi Likya Yolu, birbirinden güzel manzaralar eşliğinde doğa yürüyüşü yapmanızı sağlayacak.
Tarihi Geç Tunç Çağı'na kadar uzanan Likya Yolu’nda Patara, Phaselis, Myra, Xanthos, Tlos Antik Kenti gibi pek çok tarihi yapıyı görebilirsiniz. Ayrıca burada muhteşem manzaralar da sizi bekliyor. Fethiye Hisarönü'nden başlayıp Antalya Geyikbayırı'na kadar uzanan Likya Yolu’nda Ölüdeniz, Kelebekler Vadisi, Kumluca, Olimpos, Adrasan gibi Antalya’nın birbirinden güzel rotaları görebilir, unutulmaz manzaralara tanıklık edebilirsiniz. Farklı yürüyüş parkurlarından oluşan Likya Yolu üzerinde kamp da yapabilirsiniz.
Eğer mitolojiye ilgi duyuyorsanız burayı mutlaka keşfetmelisiniz. Özellikle yol üzerinde bulunan Patara Antik Kenti’nin mitolojide sanat tanrısı olarak bilinen Apollon'un doğduğu yer olması itibarıyla ilgi uyandıran bir yer olduğunu belirtebiliriz.
Likya Yolu, doğa ve tarih severler için eşsiz bir yürüyüş rotası. Ancak rotanın zorluk derecesi yürüyüş tecrübenize, fiziksel kondisyonunuza ve hangi bölümlerini yürüyeceğinize bağlı olarak değişiklik gösterebilir. Bazı etaplar sarp kayalıklar ve yüksek eğimler içerebilir bu nedenle önceden gideceğiniz rotalar hakkında bilgi edinmeniz ve ekipmanlarınızı yanınıza almanız önemli.
Likya Yolu'nda konaklama seçenekleri oldukça çeşitli. Yol üzerindeki köylerde ve turistik bölgelerde birçok pansiyon ve butik otel mevcut. Eğer kamp yapmak istiyorsanız özel kamp alanlarının yanı sıra doğada kamp yapabileceğiniz uygun noktaları da tercih edebilirsiniz.
Yürüyüşünüzü daha güvenli ve keyifli hale getirmek için rehberli turlara katılabilirsiniz. Likya Yolu'nu yürümek için en uygun dönemler ise ilkbahar (mart-mayıs) ve sonbahar (eylül-kasım) ayları. Yaz aylarında yüksek sıcaklıklar yürüyüşü zorlaştırabiliyor.
Likya Yolu, sadece bir yürüyüş rotası değil, aynı zamanda bölgenin doğal, tarihi ve kültürel güzelliklerini keşfetmek için benzersiz bir fırsat sunuyor. Hazırlıklı ve dikkatli bir şekilde bu rotayı keşfetmek, unutulmaz anılar biriktirmenizi sağlayacak.
Antalya’da yapılacak şeyler listesinin en güzellerinden biri de şehrin öne çıkan lezzetlerini tadarak yemek kültürünü keşfetmek. Antalya’ya gittiğinizde Akdeniz, Girit ve Yörük mutfağının lezzetlerini keşfedebilirsiniz. Her üç kültürün de izlerini taşıyan Antalya sofralarında sebze, narenciye ve deniz ürünlerine sıkça rastlayabilirsiniz. Örneğin enginarlı Girit kebabı, hülüklü çorba, şilofta, sedik aşı, cive yemeği gibi bölgeye özgü yemekleri deneyebilirsiniz.
Antalya'nın Serik ilçesinde, Belek bölgesinde yer alan The Land of Legends Tema Park, 2016 yılında açılmış olup Türkiye'nin en büyük eğlence komplekslerinden biri. Yaklaşık 650.000 metrekarelik bir alana yayılan bu devasa park; su parkı, tema park, otel ve alışveriş caddesi gibi birçok farklı bölümü bir arada sunuyor.
Farklı eğlence anlayışlarına hitap eden tema parklarıyla The Land of Legends, her yaştan ziyaretçiye unutulmaz anlar yaşatıyor. Özellikle çocuklu ailelerin tercih ettiği bu tema parkta, adrenalini doruklarda hissedebileceğiniz Hyper Coaster ve suya dalış deneyimi sunan Typhoon Coaster gibi roller coaster'lar bulunuyor.
Suyun içinde keyifli vakit geçirmek isteyenler için Aqua Land bölümü, 40'tan fazla su kaydırağı ve havuzlarıyla serinletici bir deneyim sunuyor. WaterMania'da özel tasarım teknelerle yarışmalara katılabilir, 12'den fazla özel efektin kullanıldığı 5D Cinema'da sinema keyfini farklı bir boyutta yaşayabilirsiniz.
Çocuklar için özel olarak tasarlanmış Masha and The Bear Land of Laughter ve Nickelodeon Land bölümlerinde, Maşa ile Koca Ayı, Sünger Bob gibi sevilen karakterlerle tanışma fırsatı bulabilirsiniz.
200’ün üzerinde mağazasıyla geniş bir yelpazede alışveriş imkanı sunan Shopping Avenue’yu ziyaret edebilir, dinlenmek için park içerisindeki çeşitli restoran ve kafelere giderek burada farklı lezzetleri deneyimleyebilirsiniz.
Konu Antalya’da yapılacak şeyler olunca şehrin merkezi noktası Kaleiçi’nden bahsetmeden geçemeyiz. Kaleiçi, Helenistik, Roma, Bizans, Selçuklu ve Osmanlı dönemlerinin izlerini taşıyan surlarla çevrili bir yer. Yivli Minare, Keyhüsrev Medresesi, Karatay Medresesi, İskele Camii, Tekeli Mahmut Paşa Camii gibi pek çok tarihi yapıya bu surların arasında gezinirken rastlamak mümkün. Sokaklardan aşağı doğru indiğinizde yat limanını görebilir, masmavi denizi seyredebilirsiniz. Suna & İnan Kıraç Kaleiçi Müzesi, Antalya Oyuncak Müzesi, Antalya Etnografya Müzesi gibi müzeleri ziyaret ederek kentin tarihi ve kültürüne dair bilgi edinebilirsiniz.
Kara ve deniz surlarının çevrelediği Kaleiçi, şehrin turistik noktalarından biri olduğu için mutlaka gezilmeli. Burada eski evlerin olduğu sokaklarda gezebilir, hediyelik eşya ve antika dükkanlarını ziyaret edebilir, tarihi yapıları keşfedebilirsiniz.
Yazının başında Antalya’nın antik kentler açısından oldukça zengin olduğunu söylemiştik. Bunlar arasında en ilgi çekenlerden biri, Kemer Tekirova’da konumlanan Phaselis Antik Kenti. Likya Yolu üzerinde, Phaselis Koyu’nda bulunan bu antik kentte tarihin doğal güzelliklerle birleştiği eşsiz bir keşif deneyimi yaşayabilirsiniz. Antik Yunan ve Romalılardan kalma Phaselis Antik Kenti’nde hem yüzyıllar öncesinden günümüze ulaşmış agoraları, tiyatroyu, bazilikayı ve hamam kalıntılarını görebilir hem de Phaselis Plajı'nın tarihi atmosferi eşliğinde yüzebilirsiniz.
MÖ 7. yüzyılda Rodoslu kolonistler tarafından kurulduğu belirtilen Phaselis Antik Kenti; kuzey, kuzeydoğu ve güneybatı kıyısında üç adet limana sahip. Antik dönemde ticaret limanı olarak kullanılan bu bölgeler, günümüzde yüzmek için tercih ediliyor. Bu üç plaj arasında en çok tercih edilen ise güneyde kalan plaj. Sahil şeridi uzun olduğu için ve plajın büyük bir kısmının kumluk olmasının da etkisiyle burası diğer iki plaja kıyasla daha çok ziyaretçi topluyor. Ayrıca güneydeki plaj; duş, tuvalet ve soyunma kabinlerine yakın konumda yer aldığından dolayı da tercih ediliyor.
Tarihi Selge kentinin olduğu yerde konumlanan Köprülü Kanyon Milli Parkı, Türkiye'nin en uzun kanyonlarından biri. Serik’te bulunan bu milli park, etkileyici doğasıyla büyülüyor. Yaşlı karaçam ormanlarıyla öne çıkan milli parkta kızılçam, servi, sedir başta olmak üzere zengin bir bitki çeşitliliği sizi karşılayacak.
Köprülü Kanyon Milli Parkı muhteşem bir doğanın ortasında çeşitli aktivitelere de imkan sağlayarak keyifli bir deneyim sunuyor. Ülkemizin en önemli rafting alanlarından biri olan Köprülü Kanyon’da kano, yüzme, jeep safari, oryantiring, bisiklet gibi sporları deneyimleyebilirsiniz.
Tüm bunların dışında doğa yürüyüşü yapmak isteyenler için de burası ideal bir rota! Köprülü Kanyon Milli Parkı’nda Perge Doğa Evleri'nden başlayıp Büğrüm Köprüsü'ne doğru ilerlediğinizde köprüyü arkanızda bırakarak dairesel hatta yürüyüş yapabilirsiniz. Bu esnada kanyonun doğal güzelliklerini keşfedebilirsiniz. Ancak bu sırada düşme ihtimaline karşı sağlam bir yürüyüş ayakkabısı giymeye dikkat etmelisiniz. Dilerseniz rehberli turlara katılarak daha kapsamlı keşif yapabilirsiniz. Ayrıca tarihi mekanlara ilgi duyuyorsanız Roma döneminden kalan surları ve tiyatroları da buraya gitmişken görebilirsiniz.
Köprülü Kanyon Milli Parkı’ndaki deneyiminizi daha uzun bir süreye yaşamak isterseniz kamp yapabilirsiniz. Ayrıca bölgedeki bungalovlarda da konaklayabilirsiniz.
Şelaleleriyle ünlü Antalya’da görülecek yerlerden biri de Kepez ilçesine bağlı Varsak Mahallesi'nde bulunan Düden Şelalesi. Kaynağını Kepez Hidroelektrik Santrali'nden alan Düden Şelalesi, Düdenbaşı Şelalesi'nde yeryüzüne çıkıp Düden Çayı boyunca aşağı (Karpuzkaldıran Şelalesi) ve yukarı olmak üzere iki kola ayrılıyor. Her iki kolu da Akdeniz’e dökülen şelale, unutamayacağınız bir manzara sunuyor. Bu manzaranın etrafında yürüyüş yapabilir ve kafelerde soluklanabilirsiniz.
Yukarı Düden Şelalesi’nde tabelayı takip ederek mağaraya da gidebilirsiniz. Ancak merdivenlerde tavan alçak olduğu için başınıza dikkat etmenizde fayda var. Ayrıca geçiş kısmında çok fazla olmasa da yukarıdan su damladığını belirtelim. Bu detaylara dikkat ettikten sonra aşağı indiğinizde seyir terasına ulaşabilir ve şelaleye daha yakından bakabilirsiniz.
Dilerseniz buranın güzelliklerini uzun süre deneyimlemek için Aşağı Düden Şelalesi’nin olduğu yerdeki Düden Park’a gidebilirsiniz. Burada yeşil ve mavinin ortasında huzuru tadabilir, doğada olmanın huzurunu hissedebilirsiniz. Özellikle yaz aylarında daha sık ziyaret edilen şelaleyi diğer aylarda da keşfedebilirsiniz.
Antalya’da yapılabilecek günübirlik turlar, şehri daha hızlı ve konforlu bir şekilde keşfetme imkanı sunuyor. Bazıları daha çok tarihi ve kültürel mekanlara odaklanırken bazıları ise Antalya’nın doğal güzelliklerini görmeyi sağlıyor. Antalya’da yapılabilecek günübirlik turları aşağıda inceleyebilirsiniz.
Şehrin belli başlı turistik bölgelerini tanımanızı sağlıyor. Bazıları Burdur-Antalya, Muğla-Antalya, İzmir-Antalya gibi farklı şehirler arasında yapılabiliyor. Şehirler arası yapılan turlar, yalnızca şehir içi yapılan turlara göre daha pahalı olabiliyor. Antalya şehir turları günübirlik düzenlenebileceği gibi konaklamalı olarak da düzenlenebiliyor. Günübirlik olmayan turlar genellikle 2 gece 3 gün şeklinde planlanıyor. Bazı şehir turlarında yeme-içme de pakete dahil olurken bazılarında yalnızca bir kısmı veya tamamı tura katılan kişi tarafından karşılanıyor. Antalya ılıman bir iklime sahip olduğu için şehir turlarına yılın her ayı katılabilirsiniz ancak turlar daha çok ilkbahar ve yaz aylarında talep görüyor.
Antik dönemden bu yana yerleşim yeri olan Antalya’nın geçmişi hakkında bilgi edinmek isteyenler tarafından sıklıkla tercih ediliyor. Bu turların birçoğu Aspendos, Olympos, Phaselis, Side gibi antik uygarlıkların izlerini taşıyan bölgeleri içeriyor. Antik kentlere ulaşım, şehrin merkezi yerlerine kıyasla daha zor olduğu için bu bölgelere düzenlenen turlar daha çok tercih ediliyor ve Kaleiçi gibi merkezi yerlerdeki turlara göre daha pahalı olabiliyor. Yine yılın hemen her dönemi bu turlar rağbet görüyor ancak genelde yaz aylarında hareketlilik daha fazla oluyor. Antalya tarihi/kültürel turların süresi ise firmadan firmaya değişiyor. Bazı firmalar günübirlik, bazıları 2-3 günlük turlar düzenliyor.
Antalya’nın masmavi koylarını, mağaralarını keşfetmek istiyorsanız bu turları tercih edebilirsiniz. Bazıları doğa yürüyüşü turu şeklinde, bazıları tekne turu şeklinde düzenleniyor. Antalya doğa turları deyince akla ilk gelen yerler ise Köprülü Kanyon Milli Parkı, Olympos, Kalkan, Kaş, Kemer, Kurşunlu, Manavgat ve Düden Şelalesi gibi rotalar. Bu turlar arasında ziyaretçi çekme oranına ve turu düzenleyen firmaya göre fiyat farkı oluyor. Ancak genel olarak Adrasan, Suluada, Kekova gibi yerlere düzenlenen tekne turları; Kemer, Kaş gibi rotalarda düzenlenen dalış turları daha pahalı oluyor.
Akdeniz lezzetlerini ve Antalya yöresine has lezzetleri keşfetmek için bu turlara katılabilirsiniz. Genellikle günübirlik düzenlenen Antalya gastronomi turlarında bir yandan lezzet yolculuğuna çıkarken bir yandan şehrin görülmesi gereken noktalarını da rehber eşliğinde keşfedebilirsiniz. Bu turlarda Yörük ve Akdeniz mutfağını yakından tanıyabilirsiniz. Piyaz, kebap, serpme börek gibi Antalya’nın meşhur lezzetleri başta olmak üzere zeytinyağlıları, mezeleri, sebze ve et yemeklerini de tadabilirsiniz. Bu turların bazılarında yerel pazarları ziyaret edebilir ve şehrin sokak lezzetlerini deneyebilirsiniz.
Sayısız koy ve plaja ev sahipliği yapan Antalya’nın bu güzelliklerini keşfetmek için tekne turlarına katılabilir, manzaranın büyüsüne kapılarak unutulmaz anlar deneyimleyebilirsiniz. Antalya tekne turları daha çok Kemer, Kekova, Kaş, Olympos, Suluada, Belek gibi destinasyonlarda düzenleniyor. Bu rotalarda düzenlenen turlar diğerlerine göre daha çok talep gördüğü için daha pahalı olabiliyor. Tekne turları çoğunlukla sabah başlayıp akşama kadar sürüyor. Ancak bazen şehir veya tarihi/kültürel turlarda da paket kapsamında yer alabiliyor.
Tekne ve doğa turlarına daha çok mayıs-eylül arasında katılmanızı öneririz. Şehir turları, tarihi/kültürel ve gastronomi turlarına ise tüm mevsimlerde katılabilirsiniz. Turların süresi, önceden hazırlanan programa göre değişebiliyor. Ancak turun yapılacağı gün sayısı arttıkça ödeyeceğiniz ücret ve göreceğiniz yer sayısı da artacak. Bunları göz önünde bulundurarak planınızı yapabilirsiniz.
Antalya’da yapılabilecek tekne turları deyince karşımıza özellikle Suluada, Yeşil Kanyon, Phaselis Koyu, Manavgat Nehri, Demre, Myra ve Kekova gibi rotalar çıkıyor. Şehrin adalarını, koylarını ve nehirlerini karış karış keşfetmek için bu turlar harika bir alternatif sunuyor. Antalya tekne turları, genellikle birkaç rotayı bir arada keşfetme imkanı veriyor hatta bazıları kültür turlarının içinde de sunuluyor.
Antalya tekne turlarının fiyatları ise rotaya göre değişiyor. Kekova, Suluada gibi yerlere düzenlenen tekne turları, Kaleiçi ve Yeşil Kanyon gibi rotalara düzenlenen turların fiyatlarına göre daha pahalı olabiliyor. Aşağıda Antalya’da yapılabilecek tekne turlarını, popüler rotalar üzerinden daha detaylı inceleyebilirsiniz.
Antalya'nın Kumluca ilçesine bağlı Adrasan Köyü'nün karşısında bulunan Suluada, Adrasan Sahili'ne yakın bir konumda bulunuyor. Dolayısıyla genellikle bu bölgede yapılan tekne turları, Adrasan ve Suluada'nın her ikisinden geçecek şekilde düzenleniyor. Suluada tekne turlarına çoğunlukla Mavi Mağara gezisi de dahil ediliyor. İsmini dışarıdan içeriye sızan mavi ışıktan alan Mavi Mağara, buraya gidenlerin en merak ettiği noktalardan biri.
Suluada tekne turları genellikle Kemer veya Side kalkışlı olacak şekilde gerçekleştiriliyor. Şehir merkezinden de Suluada tekne turları düzenlenebiliyor. Bulunduğunuz konum, bunlardan herhangi biriyse Suluada tekne turuna katılarak bölgedeki masmavi koyları keşfedebilirsiniz.
Suluada tekne turları, çoğunlukla öğle yemeğinin de pakete dahil olduğu bir konsept ile sunuluyor. Sabah erken saatlerde başlayan tur, akşam sona eriyor. Yolculuk, gidilen rota sayısına ve firmanın seyahat planına göre değişmekle birlikte genellikle 10-12 saat sürüyor.
Antalya tekne turlarının en çok tercih edilenlerinden biri Akseki ilçesinde bulunan Yeşil Kanyon’a düzenlenen tekne turu. Yeşil Kanyon tekne turu, çoğunlukla Manavgat, Side veya Alanya kalkışlı olacak şekilde düzenleniyor. Turların bazıları sabahtan akşama kadar, bazıları ise öğlene kadar devam ediyor. Yeşil Kanyon tekne turları toplamda ortalama 8 saat sürüyor.
Uzun süren turlarda, organizasyonu düzenleyen firmaya göre değişmekle birlikte öğle yemeği de servis ediliyor. Bazı firmalar, Yeşil Göl yakınlarında öğle yemeği düzenleyerek muhteşem bir manzara eşliğinde lezzet yolculuğu deneyimi sunuyor. Yeşil Kanyon tekne turunda, tekneyle kanyona ulaştığınızda bölgenin güzelliklerini keşfetmek için yüzebilir veya su bisikletine binebilirsiniz.
Phaselis Koyu tekne turu, ortalama 7 saat sürüyor ancak bir tam güne yayılacak şekilde düzenlenen turlar da bulunuyor. Bu turların bazılarında köpük partisi, DJ partileri gibi eğlenceler düzenleniyor. Bazılarında ise belli duraklarda yüzme imkanı sunuluyor. Katılacağınız turun programını inceleyerek hazırlığınızı buna göre yapabilirsiniz.
Bazı Phaselis Koyu tekne turları, Korsan Mağarası’ndan geçecek şekilde düzenlenebiliyor. Burası, Alanya Kalesi'nin bulunduğu tarihi yarımada üzerinde konumlanmış bir deniz mağarası olup genellikle yarımadada yapılan tekne turlarının ilk uğrak noktası oluyor. Mağaranın içi küçük olsa da konumu ve manzarası itibarıyla ilgi uyandırıyor.
Manavgat Nehri, Antalya’nın Toroslar'da doğup Akdeniz'e dökülen Manavgat Nehri, şehrin en önemli destinasyonlarından biri. Dik yamaçlı kanyonlar arasından geçerek meşhur Manavgat Şelalesi'ni oluşturan Manavgat Nehri, Antalya’da tekne turlarına katılmak isteyenlerin en çok tercih ettiği rotalardan biri.
Manavgat Nehri tekne turu, genellikle Manavgat Şelalesi’ni de kapsayacak şekilde yapılıyor. Bazı firmalar, Yeşil Kanyon ve Yeşil Göl gibi civardaki diğer doğal güzellikleri görme imkanı sağlarken bazıları ise Manavgat Çarşı gibi popüler destinasyonları da keşfetme olanağı veriyor.
Manavgat Nehri tekne turu, organize eden firmaya ve rotaya göre farklılık göstermekle birlikte ortalama 7-8 saat sürüyor. Ancak bir günün tamamını kapsayan turlar da düzenleniyor.
Kaleiçi, “Eski Şehir” olarak da bilinen ve Antalya’nın pek çok tarihi yapısına ev sahipliği yapan bir yer. Burada tarihi yapıların dışında keşfedilmeye değer doğal güzellikler de bulunuyor. Dilerseniz Kaleiçi’nde yaklaşık yarım saat süren tekne turlarına katılabilir ve Eski Liman’ı yakından keşfedebilirsiniz. Bazı turlar, sadece Kaleiçi ile sınırlı kalmıyor ve Düden Şelalesi’ni de görme imkanı sunuyor. Bazı firmalar ise Side gibi turistik rotaları kalkış noktası olarak belirlediği için daha fazla yer keşfetme olanağı sunuyor.
Antalya’nın turistik ilçelerinden biri olan Demre, Myra Antik Kenti ve Kekova gibi rotalarıyla gezginlere unutulmaz bir deneyim sunuyor. Antalya tekne turları denildiğinde en çok akla gelenlerden biri olan Demre - Myra - Batık Şehir Kekova güzergahında düzenlenen tekne turuna katılarak bölgenin tarihi ve doğal güzelliklerini bir arada görebilirsiniz. Bu üç bölge birbirine yakın olsa da keşfedilecek çok fazla detay barındırdığı için Demre, Myra ve Kekova tekne turları, neredeyse 1 günü alıyor ve ortalama 10-11 saat sürüyor.
Çoğunlukla Belek, Alanya, Side ve Kemer kalkışlı olacak şekilde düzenlenen bu tekne turunda Myra Antik Kenti’ni, “Noel Baba” olarak da bilinen Aziz Nikolaos Kilisesi'ni, Kekova Batık Şehri’ni rehber eşliğinde görebilirsiniz. Tur süresi uzun olduğu için firmalar genellikle öğle yemeği imkanı da sunuyor. Ancak güneşten ve rüzgardan etkilenmemek için yanınıza güneş kremi, güneş gözlüğü, su, atıştırmalık yiyecek gibi şeyler götürebilirsiniz.
Antalya’nın en popüler tekne turlarından biri de Kaş Kekova tekne turu. Bu turlar, genellikle Demre ve Myra’yı kapsayacak şekilde yapılsa da sadece Kaş ve Kekova’ya düzenlenen tekne turları da bulunuyor. Yalnızca Kaş-Kekova arasında yapılan tekne turları ortalama 5-6 saat sürüyor ancak diğer rotaların da dahil edildiği turların süresi 10 saati bulabiliyor.
Bu turların bazıları, bulunduğu bölgenin etrafını da keşfetmenizi sağlıyor. Örneğin Manavgat Nehri tekne turuna katıldığınızda tur programında yer alıyorsa civardaki tarihi yapıları, şelaleyi ve bölgenin popüler semt pazarını da görebilirsiniz. Benzer şekilde kendi çizdiğiniz rotaları gezdikten sonra tekne turlarına katılabilirsiniz. Mesela Antalya’nın merkezi bölgelerinden Kaleiçi’ni keşfettikten sonra limandan hareket eden teknelerle tura çıkabilirsiniz.
Kaş Kekova tekne turlarının bazılarında öğle yemeği olanağı da sunuluyor. Böylece bölgeyi keşfetmek isteyen kişiler daha konforlu bir deneyim yaşayabiliyor. Bu turda hem Tersane Koyu, Akvaryum Koyu, İnönü Koyu, Karakol Adaları gibi doğal güzellikleri hem de Simena Kalesi, Batık Şehir Kekova gibi tarihi yapıları keşfedebilirsiniz. Masmavi manzaraları izleyebilir, koylarda yüzüp serinleyebilir ve zengin su altı dünyasına yakından göz atabilirsiniz.
Dilerseniz tekne turu yerine tüplü dalış turlarına da katılabilirsiniz. Kaş Kekova tüplü dalış turları ise ortalama 3 saat sürüyor ve tekne turuna göre daha pahalı olabiliyor. Bu turlarda eğitmen eşliğinde gerekli teknikleri öğrenerek dalış yapabilirsiniz. Eğer dalış konusunda bilgiliyseniz isteğe göre eğitmenler sizi dalış yapmanın daha zor olduğu yerlere götürebilir, böylece kendinizi geliştirme imkanı bulabilir ve farklı yerleri keşfedebilirsiniz.
Akdeniz sahilinin güzelliklerini gökyüzünde süzülürken izlemeye ne dersiniz? Antalya’nın pek çok noktasında yaklaşık 15-20 dakika süren yamaç paraşütü uçuşlarına katılarak hem huzur dolu manzaralara tanıklık edebilir hem de unutulmaz bir macera yaşayabilirsiniz. Uçuş ortalama 15-20 dakika sürse de hazırlık ve inişten sonraki süreçle birlikte yaklaşık 1 saati bulabilir.
Antalya, Toros Dağları’nın geçtiği bir şehir olduğu için burada da yamaç paraşütü oldukça yaygın. Örneğin Kaş’ta yer alan Asas Tepesi, Kırdavlı Tepesi gibi yerler oldukça popüler.
Ayrıca Beydağları Sahil Milli Parkı'nda bulunan Toroslar'ın en yüksek noktalarından biri olan Tahtalı Dağı'na çıkıp Tekirova Sahili'ne inebilirsiniz. Başka bir seçenek olarak Yassı Tepe'den Kleopatra Plajı'na, Mahmutlar'da bulunan Cebel-i Reis Dağı'ndan Mahmutlar Sahili'ne iniş yapabilirsiniz.
Yamaç paraşütü fiyatları ise rotaya, turu düzenleyen firmaya ve tur kapsamında sunulan olanaklara göre değişebiliyor. Örneğin genellikle otel transferi ve teleferik transferi hizmeti sunan turlar daha pahalı olabiliyor.
Döşemealtı ilçesinde bulunan Termessos Antik Kenti, Antalya’da görmeniz gereken en ilginç yapılardan biri. Dağların arasına gizlenmiş bu antik kent için Büyük İskender’in “kartal yuvası” dediği belirtiliyor. UNESCO Dünya Mirası Geçici Listesi’nde bulunan Termossos Antik Kenti'ne gittiğinizde Hadrian Kapısı, tiyatro, Kral Yolu gibi pek çok yapıyı görebilirsiniz. Tarihi MÖ 7. yüzyıla kadar uzanan bu yapının en ilginç eserlerinden biri de “Köpek Lahdi” adında bir kitabe. Bu eser, Stefanos isimli bir köpeğe, sahibi tarafından yazılmış.
Termessos Antik Kenti, merkezi bir konumda yer almadığı için buraya ulaşım uzun sürebiliyor. Ayrıca antik kenti keşfetmek için ortalama 2,5 saatlik bir zamana ihtiyaç duyabilirsiniz. Termessos Antik Kenti’ne MüzeKart ile giriş yapabilir, MüzeKart’ınız yoksa gişeden temin edebilir veya kart almadan giriş ücretini ödeyerek antik kenti ziyaret edebilirsiniz.
Antalya’da yaşanabilecek benzersiz deneyimler deyince Kekova’dan bahsetmemek olmaz! Antik kentleri keşfetmeyi seviyor fakat daha farklı bir deneyim arıyorsanız Kekova Batık Şehri’nde bambaşka bir deneyim sizi bekliyor.
Tekneyle Kekova’ya ulaştığınızda suyun içinde 2. yüzyıldan kalma antik kent kalıntılarını görebilirsiniz. Ayrıca burada denizin rengi de bir başka güzel görünüyor. Galerinizi birbirinden güzel karelerle donatmak için de Kekova’ya gitmenizi öneririz.
Kekova Batık Şehri’ni kano ile ortalama 2 saatte keşfedebilirsiniz. Civardaki yerleri de rotanıza eklemek isterseniz 1 gün içerisinde etraftaki antik kentleri ve koyları ziyaret edebilirsiniz. Dilerseniz rehberli kano turlarına katılabilir veya kendiniz kano kiralayarak bu bölgenin güzelliklerine şahit olabilirsiniz. Bazı kano turlarında öğle yemeği de servis ediliyor. Bu turlar, genel olarak başlangıç noktası Demre ve Kaş olacak şekilde düzenleniyor. Dilerseniz Antalya'da keyifli bir gün geçirmek için kano turlarına katılabilirsiniz.
Eğer Antalya seyahati boyunca sadece bir yerleri gezip görmeyi değil, bedeninizi dinlendirmeyi de istiyorsanız şehirdeki geleneksel Türk hamamlarına gidebilirsiniz. Kaldığınız otelde hamam bulunuyorsa onu tercih edebilirsiniz veya otelin dışındaki hamamlarda da kendinizi yenileyebilirsiniz.
Antalya’da geleneksel Türk hamamı deneyimi yaşayabileceğiniz yerler genellikle Side, Kemer, Belek, Alanya, Manavgat, Lara gibi yerlerde bulunuyor. Bazı tesislerde hamamın yanı sıra buhar odası, sauna, sıcak taş masajı gibi diğer SPA hizmetleri de sunuluyor. Dilerseniz hamamda kese yapıp rahatlayabilir veya diğer SPA olanaklarından da yararlanabilirsiniz.
Mağaralarıyla ünlü Antalya’da benzersiz bir keşif deneyimi daha sizi bekliyor. Türkiye’nin turizme açılan ilk mağarası olan Damlataş, bu ismi sarkıtlarından damlayan sulardan alıyor. Alanya ilçesinde, Alanya Kalesi'nin batı kıyısında yer alan Damlataş, 1948 yılında tesadüfen keşfedilmiş ve sonrasında turistik bir rota haline gelmiş. Oluşumu milyonlarca yıl süren Damlataş Mağarası, karstik yapıya sahip olup iki katlı boşluğunda 2500 m³ hava içeriyor. Isısı dört mevsim 22 °C olan mağaranın nem oranı ise %95.
50 metrelik bir geçitten yürüyüp silindirik bir giriş üzerinden mağaranın taban kısmına girebilirsiniz. Kafanızı yukarıya kaldırıp baktığınızda sizi devasa büyüklükteki sarkıtlar selamlayacak. Bu fantastik deneyimi yaşamak için mutlaka yolunuz Alanya’ya düştüğünde Damlataş Mağarası’na gitmelisiniz. Eğer aracınız varsa buraya yaklaşık 10 dakikalık mesafede yer alan Alanya Kalesi’ni de ziyaret edebilirsiniz.
Hazır konu Antalya’da yapılabilecek benzersiz deneyimlerden açılmışken listenizde mutlaka yer vermeniz gereken bir deneyimden de bahsetmek istiyoruz. Kumdan yapılan heykelleri görebileceğiniz Sandland Festivali, size eşi benzeri olmayan anlar yaşatacak.
Muratpaşa ilçesinin Güzeloba Mahallesi’nde, Lara Plajı'nda düzenlenen festivale dünyanın farklı yerlerinden sanatçılar da katılıyor. 7 bin metrekarelik alanda, yaklaşık 10 bin tonluk nehir kumu kullanılarak yapılan heykellerin hazırlanma süresi ise 3 haftayı buluyor. Genellikle mayıs ayında başlayan festivalde sanatçıların heykelleri nasıl yaptığını gözlemleyebilirsiniz. Ayrıca heykeller, aylarca ayakta duracak kadar dayanıklı yapıldığı için yılın 12 ayı boyunca görülebiliyor.
Önceki yıllarda Star Wars, Star Trek, Avatar, Fifth Element, Wall-E, Guardians of the Galaxy karakterleri gibi birçok karakterin kum heykelinin de sergilendiği Sandland Festivali, her sene farklı bir tema ile düzenleniyor. Festivale katılan sanatçılar, bu temaya uygun eser üretiyor. Örneğin geçmiş yıllarda Sandland Festivali kapsamında Leonardo Da Vinci, Hezarfen Ahmet Çelebi, Yuri Gagarin, Galileo, Neil Armstrong temaları seçilerek buna yönelik kumdan heykeller yapılmıştı.
Sandland Festivali’nin yapıldığı alan, Düden Şelalesi'nin denize döküldüğü falezlere, plajlara, Belek ve Kundu gibi turistik destinasyonlara yakın mesafede bulunuyor. Dilerseniz festivale gideceğiniz zaman bu rotaları da ziyaret edebilirsiniz.
Antalya’nın pek çok yerinde balık restoranlarına rastlayabilirsiniz. Bu restoranlara gittiğinizde bölgenin öne çıkan lezzetlerinden balık ekşilemesine bir şans verebilirsiniz. Grida balığı ve diğer beyaz etli balıklarla yapılan balık ekşilemesi; sarımsak, fesleğen, limon, tereyağı ve un ile birleşince muhteşem bir lezzet ortaya çıkıyor.
Her bir köşesinde antik zamanların izlerini taşıyan Antalya’da eşi benzeri olmayan yerlerden biri de Aspendos Antik Kenti. Tüm Akdeniz'de ilk haline en benzer şekilde bugüne ulaşan yapılardan biri olan Aspendos Antik Kenti, günümüzde farklı sanatçıların konser verdiği, tiyatro ve bale gösterilerinin yapıldığı bir alan. Siz de bu tarihi atmosfer eşliğinde kültür-sanat etkinliklerine katılmak istiyorsanız önceden bilet alarak bu etkinliklere katılabilirsiniz.
Eğer tarihe meraklıysanız Aspendos Antik Kenti’ne gittiğinizde rehberli turlara katılabilir veya bölgeyi kendiniz de keşfedebilirsiniz. Yunanlılar, Persler, Bizanslılar gibi pek çok medeniyetin izlerini bıraktığı bu antik kentte meclis binası, agora, bazilika, anıtsal kapı, anıtsal çeşme gibi yapıları görebilirsiniz. Ayrıca antik su yollarının günümüze en iyi şekilde ulaşmış versiyonlarından biri olan su kemerlerini de keşfedebilirsiniz.
Festivallere ve pek çok kültür-sanat etkinliğine ev sahipliği yapan Antalya’da katılmaya değer etkinlikleri aşağıda inceleyebilirsiniz.
Antalya festivalleri ve etkinlikleri deyince akla ilk gelen, şüphesiz ki Uluslararası Antalya Altın Portakal Film Festivali. 1964’ten bu yana düzenlenen Antalya Altın Portakal Film Festivali; sadece ulusal çapta değil, uluslararası düzeyde de önemli bir konumda yer alıyor. Yerli ve yabancı çok sayıda festival filmini keşfedebileceğiniz bu etkinlik ile sinema dünyasını yakından keşfedebilirsiniz. Festival kapsamında düzenlenen söyleşilere ve diğer etkinliklere de katılarak sinemayla ve sanatla dolu, harika günler geçirebilirsiniz.
Antalya Altın Portakal Film Festivali, genellikle ekim ayında düzenleniyor. Güncel tarihleri takip edip bilet alarak festivale katılabilirsiniz.
1994'ten bu yana Aspendos Antik Tiyatrosu'nda düzenlenen Aspendos Uluslararası Opera ve Bale Festivali, tarih ve sanatı bir araya getiriyor. En iyi opera festivalleri arasında gösterilen etkinlik, dünyada kalite yönetim belgesi alan ilk sanat etkinliği olma özelliği de taşıyor.
Antalya’nın Serik ilçesinde düzenlenen Aspendos Uluslararası Opera ve Bale Festivali, 1994’ten bu yana gerçekleştiriliyor. Opera, bale, bale tiyatrosu, çağdaş sanat ve klasik müzik performanslarının düzenlendiği festival, genellikle yaz bitiminde yapılıyor.
Festivale katılmak isterseniz yetkilendirilen turizm danışma ofislerinden veya bilet satış sitelerinden alabilirsiniz.
Yerli ve yabancı çok sayıda sanatçıyı bir araya getiren Uluslararası Antalya Piyano Festivali, caz ve klasik müzik gibi farklı müzik türlerinin icra edildiği bir etkinlik. Festival kapsamında dans gösterileri de düzenleniyor.
Aralık ayında düzenlenen Uluslararası Antalya Piyano Festivali, daha çok Atatürk Kültür Merkezi (AKM) Aspendos ve Perge Salonu'nda yapılıyor. Ancak mekan olarak Cam Piramit Kongre ve Fuar Merkezi, Aksu Fen Lisesi gibi mekanlar da tercih edilebiliyor. Festivalde Fazıl Say, Karsu, , Kerem Görsev gibi Türk sanatçıların yanı sıra Diego Valdivia, Dorantes, Robert Lakatos gibi yabancı sanatçılar da sahne alıyor.
Antalya’da katılmaya değer etkinlikler arasında bulunan bir diğer etkinlik ise Kaleiçi Old Town Festivali. Ekim ayında düzenlenen festival, şehrin merkezi bölgelerinden biri olan Kaleiçi’nin kültürel mirasını tanıtmak ve yaşayan antik kentleri bir araya getirip bu yapılara ait sorunların çözülmesi için yol haritası çizmek için düzenleniyor. Festival kapsamında yoga, sanat atölyeleri ve resim, heykel, kaligrafi gibi çeşitli sanat dallarına ait sergiler düzenleniyor.
Kültürel ve tarihi mirasın gelecek nesillere aktarılması için düzenlenen bir festival olarak Türkiye'de bir ilke imza atan Kaleiçi Old Town Festivali, dünyada da bu alandaki sayılı örneklerden biri. Festival kapsamında UNESCO Dünya Mirası Listesi'nde bulunan ve Almanya, Hırvatistan, Tayland, İrlanda gibi dünyanın farklı yerlerinden gelen tarihi şehirlerin temsilcileri kendi deneyimlerini ve birikimlerini paylaşıyor.
Kaleiçi Old Town Festivali’nin açılış galası Türkan Şoray Kültür Merkezi’nde yapıldıktan sonra bando eşliğinde sokak korteji yapılıyor, ardından konserler, dans gösterileri ve sokak lezzetleri tadımı gibi çeşitli etkinlikler gerçekleştiriliyor.
Sandland, diğer adıyla Uluslararası Kum Heykel Festivali, yılın 12 ayı boyunca ziyaret edebileceğiniz ve farklı bir tema çerçevesinde düzenlenen bir festival.
Bu etkinlikte yerli ve yabancı sanatçılar, festival temasına uygun olarak kumdan yaptıkları heykelleri sergiliyor. Sandland kapsamında Star Trek, Star Wars gibi karakterlerin yanı sıra Leonardo Da Vinci’den Hezarfen Ahmet Çelebi’ye kadar pek çok farklı bilim ve sanat insanıyla ilgili heykeller de tasarlanıyor.
Alanya Lara Plajı’nda sergilenen dev heykelleri görebilir, böylece seyahatinizi daha sıra dışı bir hale getirebilirsiniz.
İlk kez 2006'da düzenlenen Runtalya Maratonu, diğer adıyla Antalya Maratonu, "önce sağlık" sloganından hareketle yapılmaya başladı. Her sene 10 binden fazla koşucunun katıldığı maraton, sıradan bir koşu deneyiminden ziyade ek etkinlikleriyle birlikte eğlence dolu anlar yaşatıyor.
Antalya Maratonu'nda farklı kategoriler yer alıyor: Maraton, yarı maraton, 10K, 10K team ve 5k sosyal koşu. Bu kategorileri inceleyip size uygun olana katılım sağlayabilirsiniz. Etkinliğe katılmadan önce festivalin web sitesinden bilet almanız gerekiyor. Runtalya bilet ücretleri ise koşacağınız parkura göre değişiyor.
Nisan ayının ilk haftasında düzenlenen festival; açılış partisi ile başlıyor, Cam Piramit - Runtalya Village ve Atatürk Kültür Merkezi Üst Geçit gibi yerlerde koşu etkinlikleri yapılıyor. Festival kapsamında yiyecek ikramı da yapılıyor. Runtalya’da çocuklar ve tekerlekli sandalyeliler için de koşu düzenleniyor. Keyifli anlar yaşayacağınız festival, kapanış konseri ile son buluyor.
Aquaparkı, mini kulübü ve çocuklar için özel aktivite imkanı sunan otelleri tercih ederek daha keyifli bir tatil yapabilirsiniz.
Yerli ve yabancı sanatçıları ağırlayan Alanya Uluslararası Caz Festivali, katılımcıları şehrin muhteşem atmosferi eşliğinde caz müziğinin büyülü dünyasına davet ediyor. Etkinliği ilgi çekici kılan yönlerinden biri ise şehrin simgesi olan, 13. yüzyıldan kalma Alanya Kalesi’nin ışıkları altında, Kızılkule Meydanı’nda düzenleniyor olması.
Alanya Uluslararası Caz Festivali kapsamında yerli ve yabancı sanatçılar sahne alıyor. Türkiye’nin önemli caz festivalleri arasında bulunan etkinlik, Alanya Belediyesi tarafından ücretsiz olarak düzenleniyor. Eğer eylül ayının sonlarında Antalya’ya gidecekseniz bu festivale katılabilirsiniz.
Antalya’ya gitmek için en iyi zaman, seyahat amacınıza ve gezeceğiniz destinasyonlara göre değişebilir. Deniz tatili için yaz ayları önerilirken doğa tatilleri için ilkbahar ve sonbahar dönemi daha uygun. Antalya’da mayıs-kasım ayları boyunca denize girmek mümkün oluyor ancak turistlerin en çok ziyaret ettiği aylar yaz ayları oluyor. Doğa tatilleri için ise yazın çok sıcak ve kışları yağışlı olduğu için genellikle ilkbahar ve sonbahar sezonları tercih ediliyor.
Yazın yabancı turist sayısının da artmasıyla şehir çok kalabalık olabiliyor ve plajlarda yoğunluk olabiliyor. Eğer daha sakin bir ortamda Antalya'yı keşfetmek ve yüzme keyfi yapmak istiyorsanız eylül, ekim ya da kasım aylarında şehre seyahat edebilirsiniz.
Antalya’da tarihi güzellikleri keşfetmek istiyorsanız yılın her mevsimi şehre gidebilirsiniz. Bazı yerler tarihi ve doğal güzellikleri bir arada keşfetme imkanı sunuyor. Tarihi ve doğal güzellikleri aynı anda keşfetmek için Antalya tatilini belirli bir mevsimde yapmanız gerekebilir. Örneğin Likya Yolu’nda kamp yapıp etraftaki antik kalıntıları ve doğal güzellikleriyle öne çıkan yürüyüş yollarını görmek istiyorsanız daha çok sonbahar aylarını tercih edebilirsiniz. Yazın havanın çok sıcak olması, Likya Yolu’ndaki yürüyüş parkurlarını geçerken konforlu bir deneyim yaşamamanıza neden olabilir. Eğer sıcak hava sizi olumsuz etkiliyorsa buraya sıcaklıkların düşmeye başladığı eylül, ekim aylarında gidebilirsiniz. Likya Yolu’na benzer tarzda doğal ve tarihi güzellikleri bir arada görebileceğiniz diğer rotaları da yine sonbahar aylarında keşfedebilirsiniz.
Eğer Antalya’ya festivallere katılmak için gidiyorsanız yine daha çok eylül ve ekim aylarını tercih edebilirsiniz. Genellikle bu aylarda şehirde Antalya Film Festivali, Antalya Uluslararası Piyano Festivali, Uluslararası Aspendos Opera ve Bale Festivali gibi birçok etkinlik düzenleniyor.
Ayrıca şehrin kış tatili için de uygun seçenekler sunduğunu belirtelim. Örneğin kayak yapmak için farklı bir rota arıyorsanız Saklıkent Kayak Merkezi’ne giderek bembeyaz pistlerin tadını çıkarabilirsiniz.
Antalya’nın mutlaka görülmesi gereken yerleri, özellikle şehre kısa süreliğine seyahat edecek kişilerin radarına girmeli. Sizin de kısıtlı vaktiniz varsa ve şehrin öne çıkan güzelliklerini görmeden dönmek istemiyorsanız aşağıdaki rotaları not edebilirsiniz.
Antalya’ya gidenlerin mutlaka görmesi gereken yerlerin başında Muratpaşa ilçesinde bulunan Kaleiçi geliyor. Burası şehrin merkezi bölgelerinden biri olduğu için bu bölgeden diğer gezilmesi gereken yerlere gitmek oldukça kolay.
Peki, Kaleiçi’ni bu kadar önemli bir yer haline getiren şey ne? Burası; Helenistik, Roma, Bizans, Selçuklu ve Osmanlı döneminin izlerini taşıyan surlarıyla ünlü. Ayrıca “Antalya'nın eski şehri” olarak bilinen bir yer olduğu için de önemli turistik noktalardan biri.
Kaleiçi gerek Osmanlı'dan kalma taş ve ahşap konakları gerekse Akdeniz'in muhteşem koylarına tekne turlarının düzenlendiği güzel limanıyla görülmeye değer bir yer. Burası Hıdırlık Kulesi, Kesik Minare, Yivli Minare, Karatay Medresesi gibi tarihi yapılara ev sahipliği yaptığı için de önemli bir konumda yer alıyor. Bu yapılar birbirine yakın konumda olduğu için Kaleiçi’ne günübirlik bir seyahat planlayarak şehrin tarihi mirasını yakından tanıyabilirsiniz.
Antalya'da attığınız her adımda karşınıza bir şelale, koy, plaj çıkabilir! Bunlar arasında en çok öne çıkanlardan biri ise Düden Şelalesi. Aşağı ve yukarı olmak üzere iki kısma ayrılan bu şelale, falezlerden dökülen bembeyaz sularıyla tablo gibi bir görüntü oluşturuyor. Ayrıca çıkardığı huzur veren sesle kulaklara da hitap ediyor.
Düden Şelalesi’ni bu kadar özel kılan yönü ise 40 metrelik falezlerden aşağı süzülerek büyüleyici bir manzara sunması. Yerli ve yabancı çok sayıda turistin uğrak noktası olan bu güzellik, mitolojik anlatılara da konu oluyor. Düden Şelalesi, Yunan mitolojisine göre şifa tanrısı olarak bilinen Apollon'un oğlu Asklepios'un hayatını kaybettiği yer olduğu için önem taşıyor. Aynı zamanda yüzyıllar boyunca bölgedeki insanlar için su kaynağı olmasıyla da ayrı bir yere sahip.
Düden Şelalesi’ne gittiğinizde seyir terasına çıkıp manzarayı izleyebilir, kafe ve restoranlara gidip çay, kahve ve atıştırmalık keyfi yapabilirsiniz. Ayrıca mağaraya inip şelaleye daha yakından bakabilirsiniz.
Hazır konu şelalelerden açılmışken Antalya’da mutlaka görmeniz gereken bir diğer yerin Manavgat Şelalesi olduğunu söyleyelim. Manavgat’ta bulunan şelale, Türkiye’nin dünyada da bilinen doğal güzelliklerinden biri. Geniş bir zemine yayılan ve yüksekliği Düden kadar fazla olmayan şelale, sunduğu görsel şölenle görenlere muhteşem bir deneyim sunuyor. Dilerseniz seyir terasına çıkabilir, buranın huzur veren manzarasını izleyebilir veya şelalenin yakınındaki çay bahçesinden içeceğinizi alıp dinlenebilirsiniz.
Eğer biraz eğlenceli bir deneyim yaşamak isterseniz Manavgat Şelalesi'nin size farklı seçenekler sunduğunu belirtelim. Burada şelalenin belirli etaplarında düzenlenen bot ve kano turlarına katılabilir ya da rafting yapabilirsiniz.
Doğayla baş başa kalıp dinlenmek isterseniz Antalya’nın Aksu ilçesinde bulunan Kurşunlu Şelalesi Tabiat Parkı’na mutlaka gitmelisiniz. Burada Aksu Nehri'nin kollarından birinde bulunan Kurşunlu Şelalesi’nin yanı sıra asma köprüleri, ahşap platformları ve yıllar önce bölgedeki köylülerin kullandığı değirmeni görebilirsiniz.
1986'da turizme açılan Kurşunlu Şelalesi Tabiat Parkı, eko turizm faaliyetlerine imkan veren yönüyle öne çıkıyor. 2 kilometrelik bir kanyonun içinde yer alan şelale; sakız ağacı, söğüt, defne, doğu çınarı, harnup, ılgın, kayıt, ladin gibi pek çok farklı bitkinin yaşam alanı.
Fauna açısından da zengin bir yer olan Kurşunlu Şelalesi Tabiat Parkı'nda suyun dinlendirici sesi eşliğinde doğa yürüyüşüne çıkabilir, piknik yapabilir ve manzara fotoğrafları çekebilirsiniz. Tabiat parkında yürüyüşe çıktığınızda sincap, kaplumbağa, ağaçkakan gibi hayvanlarla karşılaşabilirsiniz. Dilerseniz buraya araçla yaklaşık 13 dakikalık mesafede bulunan Perge Antik Kenti’ne de gidebilirsiniz.
Kurşunlu Şelalesi Tabiat Parkı’na giriş ücreti ise her sene değişebiliyor. Güncel fiyatları öğrendikten sonra belirlenen saat aralıklarında şelaleyi ve tabiat parkını ziyaret edebilirsiniz. Yılın her zamanı buraya gitmek mümkün ancak daha çok havaların ısındığı ve kalabalığın görece daha az olduğu ilkbahar ile sonbahar aylarında gitmenizi öneririz.
Özellikle çocukların güvenli bir şekilde yüzmesi veya suya alışması için denizi sığ olan plajları tercih etmek oldukça önemli.
Pek çok medeniyetin izlerini bıraktığı bu güzel şehrin zengin tarihini keşfetmek için en ideal rotalardan biri Antalya Arkeoloji Müzesi. Bu müzeye gittiğinizde şehrin geçmişini daha iyi bir şekilde öğrenebilirsiniz.
Muratpaşa ilçesinde bulunan Antalya Arkeoloji Müzesi, Türkiye'nin en büyük müzelerinden biri olmasıyla öne çıkıyor. Burada Paleolitik Çağ'dan Roma Dönemi'ne kadar farklı zamanlara ait eserleri görebilirsiniz. Antalya Arkeoloji Müzesi’ne gittiğinizde Karain Mağarası'nda bulunan Neandertal kalıntılarını, antik dönemin heykelleriyle ünlü şehri Perge'den çıkarılan heykelleri, Noel Baba olarak da bilinen Aziz Nikolaos Kilisesi'nde yapılan arkeolojik çalışmalar sonucu ulaşılan kalıntıları keşfedebilirsiniz.
Müzeyi ziyaret ettikten sonra Atatürk Kültür Parkı'nda soluklanabilir, Konyaaltı Sahili'ne inip deniz havası alabilir, civardaki kafe ve restoranlarda karnınızı doyurabilirsiniz. Bir diğer alternatif olarak araçla yaklaşık 16 dakikalık mesafede yer alan Kaleiçi’ne gidebilir ve burada şehrin pek çok tarihi yapısını bir arada görebilirsiniz.
Antalya’ya gidince Konyaaltı ilçesinde bulunan plajlara gidip masmavi sularda yüzmeden dönmek olmaz! Şehrin en ünlü plajı Konyaaltı’nda yüzerek enerjinizi tazeleyebilirsiniz. 7 kilometre uzunluğuyla çok sayıda turisti ağırlayan Konyaaltı’nda Kadınlar Plajı’na, halk plajına veya beach clublara gidebilirsiniz.
Beach clublar, halk plajına kıyasla görece daha az kalabalık olabildiği için sakin bir ortam arayanlara hitap edebiliyor. Ancak Konyaaltı plajları, popüler bir destinasyon olduğu için yaz aylarında genellikle oldukça kalabalık oluyor. Yine de suyunun serin ve derin olması, Konyaaltı plajlarının tercih edilmesini sağlıyor.
Dilerseniz daha huzurlu bir deneyim yaşamak için plajdaki yoğunluğun azalmaya başladığı ekim, kasım aylarında da Konyaaltı’na gidebilirsiniz. Ayrıca kış aylarında da Konyaaltı’nda deniz kenarında yürüyüş yapmanız mümkün.
Konyaaltı plajlarında yüzmek dışında jet ski, deniz bisikleti, kano, parasailing, muz botu ve deniz kayağı gibi su sporlarını da deneyimleyebilirsiniz.
Burada yaşadığınız keyfi daha uzun süre yaşamak isterseniz Konyaaltı’nda çok sayıda otel bulunduğunu da söyleyelim. Dilerseniz bu otellerde konaklayabilir ve şehri doyasıya keşfedebilirsiniz.
Daha sıra dışı bir yüzme deneyimi yaşamak isterseniz Kalkan ve Kaş’ın arasında yer alan Mavi Mağara’ya mutlaka gitmelisiniz. Burası, mağaranın içine dışarıdaki dehlizlerden süzülen mavi ışıktan dolayı bu ismi almış. Mağarada yumuşak mercanlar ve belli dönemlerde karides sürüsü bulunuyor.
Tekne turlarıyla belli bir noktaya gittikten sonra yüzerek Mavi Mağara’ya ulaşabilirsiniz. Burada yıllar sonra bile hatırlayacağınız bir yüzme deneyimi yaşayabilirsiniz. Mavi Mağara, ayrıca derinlik seviyesinden dolayı dalış yapmaya da uygun bir yer. Dilerseniz buradan çıktıktan sonra yakında bulunan, şehrin bir diğer turkuaz sularıyla ünlü noktası olan Kaputaş Plajı'na da gidebilirsiniz.
Kemer ilçesinde, Olimpos Dağı’nda bulunan Yanartaş, ismiyle müsemma bir yer… Gerçekten de buradaki ateş hiç sönmüyor. Çünkü altında bulunan doğal gaz kaynağı, bu ateşin sönmeden, 2500 yıldır devamlı yanmasını sağlıyor. Yunan mitolojisine göre Yanartaş’taki ateş, bölgedeki canavar Chimera tarafından yapılıyor. Mitolojiye göre Chimera, buraya hapsedildikten sonra yerin 7 kat altından alevler saçmaya devam etmiş. Bu efsane, Homeros tarafından aktarılmış ve Anadolu topraklarında da yüzyıllar boyunca anlatılmış.
Yanartaş’ta çatlaklardan sızan doğal gaz, kuru ve kokusuz bir yapıya sahip. Belli dönemlerde ateşin birden fazla noktadan yüzeye çıktığı görülmüş. Yüzyıllardır hiç sönmeden yanmasıyla dikkat çeken bu yapı, günümüzde birçok yerli ve yabancı turistin görmek istediği noktalardan biri.
Eğer yolunuz Olimpos, Adrasan ve Çıralı gibi tatil rotalarına düşerse doğa yürüyüşü yaparken Yanartaş'ı da görebilirsiniz. Girişte gerekli ücreti ödedikten sonra içeri girip keşfetmeye başlayabilirsiniz. Yanartaş’ı ziyaret ettikten sonra Çıralı Yanartaş Mesire Alanı’nda dinlenebilir, bölgenin doğasını hissedebilirsiniz. Ardından dilerseniz araçla yaklaşık 7 dakika mesafede bulunan Olimpos Plajı’na gidebilirsiniz.
Antalya’da yapılacaklar listesi içerisinde Antalya’nın yöresel yemeklerini tatmak da yer alıyor. Her yerde bulabileceğiniz lezzetler yerine yöresel tatları keşfederek yolculuğunuzu daha dolu dolu hale getirmek isterseniz aşağıdaki önerilerimize göz atabilirsiniz.
Klasik dolmalardan farklı olarak kızartılarak yapılan Frigya biber dolması, kıyma ve dolmalık fıstık ile hazırlanan iç harcı ile damakları şenlendiriyor. Dışı çıtır çıtır olan bu lezzeti üzerine yoğurt dökerek afiyetle yiyebilirsiniz.
Antalya’ya gittiğinizde denemeniz gereken lezzetlerden biri de hülüklü çorba. Özellikle Alanya'da sıklıkla tüketilen bu çorba, düğün menülerinin vazgeçilmez lezzeti olduğu için düğün çorbası olarak da biliniyor. İşkembe, pirinç ve nohutla hazırlanan hülüklü çorba, doyurucu bir öğün geçirmek için ideal!
Konu Antalya lezzetleri olur da domatesin baş tacı olduğu bir yemek olmaz mı? Ana malzemesi domates olan cive; soğan, biber, sarımsak ve bulgur ya da pirinçle birleşince özellikle yaz aylarında sıklıkla tüketilen bir lezzet haline geliyor.
Antalya mutfağında Girit sofrasının izlerini görmek mümkün. Şilofta da bunlardan biri. Susam, ceviz, tarçın, karanfil ve erişte ile yapılan şilofta, tatlı ihtiyacınızı karşılamak için birebir!
Akdeniz'e yolu düşenlerin mutlaka tatması gereken lezzetlerden biri de salatası! Roka, nane, taze soğan, maydanoz gibi farklı yeşillikleri bulunduran Toros salatası; nar ekşisi, sumak ve toz biberle birleşince her öğüne eşlik edebilecek bir lezzete dönüşüyor. Toros salatasının özellikle et yemeklerinin yanına çok yakıştığını söyleyelim.
Hamur işinden vazgeçemeyenlerdenseniz Alanya bohçasını denemelisiniz. Sunumuyla ayrı, lezzetiyle ayrı bir güzel olan Alanya bohçası; krep hamuruna peynir, tavuk gibi iç malzemelerin eklenip bohça haline getirilmesiyle hazırlanıyor. Bu lezzetin, özellikle kahvaltı sofralarında sıkça karşımıza çıktığını ekleyelim.
Çocuklarınızla eğlenceli bir deneyim yaşamak için bu alternatifi düşünebilirsiniz.
Antalya yemekleri deyince akla ilk gelen lezzetlerden biri de incecik hamuruyla meşhur olan serpme börek. Hamuru, oklava ya da merdane kullanılmadan elde döndürülerek ve savrularak açılan serpme börek, kıyma veya peynir harcıyla doldurularak hazırlanıyor. Çay veya ayran ile servis edilen bu muhteşem lezzet, özellikle Antalya kahvaltılarının vazgeçilmez lezzetlerinden biri.
Kuşbaşı et, arpacık soğan ve havuç, kabak, fasulye gibi sebzelerle yapılan Yörük kebabı, Antalya'da özellikle kış aylarında sıklıkla tercih ediliyor. Kökeni Türkmen ve Yörük göçebe topluluklarına dayanan bu geleneksel lezzet damaklarınıza hitap etmenin yanı sıra doyurucu olmasıyla da size iyi gelecek.
Antalya’ya yaz aylarında gittiğinizde bu lezzeti denemeden dönmemelisiniz. Kökeni Osmanlı mutfağına dayanan yanık dondurma, Maltız keçisinin sütünden yapıldığı için ne kadar dikkat edilirse edilsin yanıyormuş ve bundan dolayı bu ismi almış. Bu keçiler, Korkuteli Ovası'ndaki yabani kekiklerle besleniyor ve sütleri yağlı olduğu için özellikle tercih ediliyor. “Yanıksı dondurma” ismiyle de tanınan bu lezzet hazırlanırken süt kaynatılırken kontrollü olarak kazanın dibine tutması sağlanıyor ve bu şekilde ortaya eşsiz bir lezzet çıkıyor.
Haşlanmış kuru fasulye, domates, maydonoz, yumurta ve kuru soğanın sirke, sarımsak, zeytinyağı ile yapılan tarotor sosuyla birleşmesiyle ortaya Antalya usülü tahinli piyaz çıkıyor. Besleyici ve sağlıklı bir öğünün eşlikçisi olan bu lezzeti Antalya’ya gitmişken denemenizi öneririz.
Antalya hakkında pek çok bilgi edindikten sonra biraz da yola çıkmadan önce yanımıza neler almamız gerektiğine göz atalım:
Yukarıda sıraladıklarımız, daha çok yaz mevsiminde Antalya’ya gidecekler için geçerli. Kışın Antalya’ya gitmeyi planlıyorsanız daha kalın kıyafetler yanınıza alabilirsiniz. Ancak Antalya ılıman bir iklime sahip olduğu için çok kalın kıyafetler almamanızı öneririz. Gitmeden önce internetten Antalya hava durumunu kontrol ederek daha doğru bir kıyafet seçimi yapabilirsiniz. Ayrıca sağlık için kış tatilinde de güneş gözlüğü, güneş kremi ve nemlendiriciler gibi ürünleri yanınızda taşımalısınız.
Antalya’ya gitmek için kullanabileceğiniz ulaşım alternatifleri, bulunduğunuz konuma bağlı olarak değişir. Ancak genel olarak bahsedecek olursak şehre uçak, otobüs, özel araç gibi seçeneklerle gidebileceğinizi belirtelim.
Antalya’ya şehirler arası otobüs seferleriyle gitmek isterseniz varış noktanıza yakın konumda bulunan bir lokasyona bilet almalısınız. Antalya Otogarı’na, Kemer’e, Kaş’a veya Aksu’ya bilet alarak yolculuğunuzu gerçekleştirebilirsiniz. Otogarda indikten sonra minibüs, otobüs ya da araç kiralama alternatiflerini değerlendirerek gitmek istediğiniz rotaya ulaşım sağlayabilirsiniz. Otobüs ile İstanbul’dan yaklaşık 13 saatte, İzmir’den yaklaşık 7 saatte, Ankara’dan ise yaklaşık 9 saatte Antalya’ya gidebilirsiniz.
Antalya’ya uçak ile ulaşım sağlamak için ise Antalya Havalimanı veya Gazipaşa Havalimanı üzerinden bilet satın alabilirsiniz. Size uygun Antalya uçak biletini almak için filtreleme seçeneklerini kullanarak ekonomik/business sınıfı, bagaj hakkı gibi detayları seçebilirsiniz. Havalimanına iniş yaptıktan sonra varış noktanıza ulaşmak için yine otobüs, tramvay (ANTRAY), minibüs, araç kiralama gibi seçenekleri değerlendirebilirsiniz. Uçak ile İstanbul’dan 1 saat 25 dakikada, İzmir’den yaklaşık 1 saatte, Ankara’dan yaklaşık 1 saat 15 dakikada Antalya’ya gidebilirsiniz.
Eğer kendi aracınız ile veya araç kiralama seçeneğinden yararlanarak Antalya’ya gidecekseniz navigasyon kullanarak şehre ulaşım sağlayabilirsiniz. Yol çalışması, hava durumu gibi çeşitli koşullara bağlı olarak değişmekle birlikte İstanbul’dan D650 Karayolu’nu kullanarak, İzmir’den ve Muğla’dan E87 Karayolu üzerinden, Ankara’dan D685 Karayolu'nu kullanarak Antalya’ya gidebilirsiniz.
Antalya’ya giderken seyahatinizi kolay bir şekilde planlamak için Ucuzabilet ile rezervasyonunuzu yapabilirsiniz. Uçak bileti, şehirler arası otobüs bileti almak veya araç kiralamak için Ucuzabilet’te ilgili sekmelere tıklayabilir, farklı firmaların sunduğu fiyatları tek ekran üzerinden görüntüleyebilirsiniz. Ayrıca filtreleme seçeneklerinden tercihlerinize uyanları işaretleyerek size uygun bileti daha kolay bir şekilde bulabilirsiniz.
Tüm bunların yanında Ucuzabilet ile araç kiralama, transfer, seyahat sigortası ve otel rezervasyonlarınızı da yapabilirsiniz. Bu sayede seyahatinizi kapsamlı bir şekilde planlayabilirsiniz.
Antalya’da şehir içi ulaşım seçenekleri olarak tramvay, otobüs ve minibüs mevcut. T1A tramvayı Fatih-Antalya Havalimanı hattında; T1B tramvayı, Fatih-EXPO durakları arasında seyahat imkanı sunarken T2 tramvayı Zerdalilik ile Müze arasında, T3 tramvayı ise Varsak ile Müze durakları arasında hizmet veriyor. Otobüs ve minibüs ile ulaşım ise daha yaygın bir şekilde kullanılıyor. Gideceğiniz rotaya hangisi uygunsa o alternatifi seçerek ulaşım sağlayabilirsiniz.
Antalya şehir içi ulaşımında minibüs ve otobüs seferleri daha sık yapıldığı için tramvaya göre daha çok tercih edilebiliyor. Ancak her ikisi de şehrin merkezi noktalarından geçtiği için şehir içi ulaşımın kullanışlı olduğunu söylemek mümkün. Özellikle tatil bölgelerine gidecek kişiler için minibüs ve otobüs seferlerinin sık yapılması, büyük kolay sağlıyor. Örneğin Lara ve Beldibi Plajı’na Antalya Otogarı’ndan bineceğiniz otobüslerle gidebilirsiniz. Şehrin bir diğer popüler plajı olan Kemer ile Kleopatra Plajı’na ise şehrin merkezi noktalarından giden belediye otobüslerine binerek ulaşabilirsiniz. Tatil bölgelerine ulaşım daha çok otobüs ve minibüs ile yapılıyor.
Antalya’da tramvay ise özellikle Antalya Havalimanı’nı kullanan kişiler için büyük kolaylık sağlıyor. Havalimanının hemen karşısında bulunan T1A tramvayı; Otogar, Meydan, Muratpaşa gibi merkezi yerlerden geçerek şehir içi ulaşımı kolaylaştırıyor.
Antalya toplu taşıma ücretleri ise dönemsel olarak değişebiliyor. Toplu taşıma kullanmak için Antalya Kart çıkarabilir veya kredi kartı ile de ödeme yapabilirsiniz.
Evet; Antalya’da turistler için araç kiralamak, toplu taşıma kullanmaktan daha kolay. Çünkü Antalya’da araç kiralamak, daha kolay ve konforlu bir seyahat imkanı sunuyor. Araç kiralamak, özellikle kalabalık gruplar tarafından tercih ediliyor. Özellikle yaz aylarında klimalı bir araçla seyahat etmek toplu taşımaya göre daha konforlu bir seçenek haline gelebiliyor. Öte yandan şehirde tramvay, otobüs, minibüs gibi çeşitli toplu taşıma imkanlarının bulunması, daha ekonomik bir seyahat imkanı sunuyor. Dilerseniz seyahat planınıza göre bu alternatifi de tercih edebilirsiniz.
Antalya’ya gitmek için giriş gereklilikleri, kişinin hangi ülkenin vatandaşı olduğuna göre değişiyor. Aşağıda detayları inceleyebilirsiniz.
Antalya’ya seyahat etme planınız varsa Türkiye’ye giriş yapmadan önce Türkiye’nin ülkeniz vatandaşlarından vize isteyip istemediğini kontrol etmelisiniz. Eğer vizesiz giriş yapamıyorsanız vize başvurusunda bulunmalısınız. Seyahatinizden en az 1 ay önce vize işlemlerini halletmeye dikkat etmelisiniz.
Türkiye’ye girişte vize isteyen ülkelerin vatandaşları, Antalya’ya seyahat etmek için önce vize almalı. Ancak bunun için konaklama süresi de önemli. Bazı ülkelerin vatandaşları 30 gün, bazıları 60 gün, bazıları ise 90 gün süreyle vize almadan Türkiye’ye seyahat edebiliyor. Ayrıca iş amaçlı seyahatlerde bu şartlar değişebiliyor ve ülkeye girmek için vize almak gerekiyor. Başka bir ülkeden Antalya’ya giden kişilerin bu koşulları sağladıktan sonra seyahatini planlaması da önem taşıyor.
Antalya’ya seyahat için gerekli bütçe; gideceğiniz rotaya, seyahat amacınıza, kalacağınız süreye ve planınıza bağlı olarak değişir.
Örneğin resort otellerde tatil yapmak, butik otellerde tatil yapmaya kıyasla daha pahalı olabilir. Benzer şekilde Kemer’de tatil yapmak, Kaleiçi’nde tatil yapmaya kıyasla daha pahalı olabilir. Ayrıca seyahatinizde tercih ettiğiniz ulaşım aracına bağlı olarak da ayırmanız gereken bütçe farklılık gösterir. Örneğin otobüs ile seyahat etmek, uçak ile seyahat etmeye kıyasla daha uygun fiyatlı olabilir. Şehir içi ulaşımda da kalabalık bir grup halinde yapacağınız seyahatte araç kiralamak, toplu taşıma kullanmaya kıyasla bütçenize daha uygun olabilir. Antalya gelişmiş bir turizm merkezi olduğu için çok farklı bütçelere göre farklı seçenekler sunabilmektedir. Dolayısıyla Antalya seyahati için ayırmanız gereken bütçe, pek çok kritere göre değişiklik gösterir.
Eğer Antalya’ya tek başınıza gitmeyi planlıyorsanız aşağıda seyahatiniz için dikkat etmeniz gereken ipuçlarını inceleyebilirsiniz.
Kaleiçi, Konyaaltı, Lara gibi yerlerde kalırsanız hem ulaşım kolay olur hem de sosyal ortamlardan uzaklaşmamış olursunuz.
Tekne turları, gastronomi turları, kültür ve tarih turları gibi turlara katılabilirsiniz.
Festivaller de sosyalleşmenizi sağlar. Ayrıca şehrin kültürünü daha yakından tanımanıza ve vaktinizi dolu dolu geçirmenize katkı sunar.
Eğer tek başına gezmeyi seviyorsanız şehrin doğasını keşfedeceğiniz rotalara gitmeyi ihmal etmeyin. Örneğin milli parklara, mağaralara, kanyonlara, plajlara gidebilirsiniz.
Çevrim dışı kullanılabilen harita, taksi çağırma uygulamaları gibi uygulamaları seyahatinizden önce indirin.
Antalya’ya çift olarak seyahat edecekseniz aşağıdaki ipuçlarına göz atarak seyahatinizi daha keyifli hale getirebilirsiniz.
Antalya seyahatinizi unutulmaz kılmak için Kaputaş Plajı, Kleopatra Plajı, Phaselis Koyu, Kurşunlu Şelalesi, Düden Şelalesi, Çıralı Plajı gibi destinasyonlara gidebilirsiniz.
Eğer balayı çiftiyseniz balayı konseptiyle misafirlerine özel hissettiren Antalya otellerinde konaklayabilirsiniz.
Özellikle Lara, Konyaaltı gibi yerlerde denize sıfır restoranlara giderek hem romantizm hem lezzet dolu anlar yaşayabilirsiniz.
Muhteşem doğa manzaralarına şahit olmak ve Antalya’nın büyülü atmosferini doyasıya hissetmek için kano ve tekne turlarına çıkabilirsiniz.
Karaalioğlu Parkı, Konyaaltı, Antalya Kalesi, Kaş, Patara gibi pek çok nokta, gün batımını izleyip huzur bulmak için birebir!
Yaz sezonunda başlayan konserleri kaçırmayın, böylece hem tarihi atmosferi hissedebilir hem de eğlence dolu anlar yaşayabilirsiniz.
Maceralı etkinlikleri seven bir çiftseniz Köprülü Kanyonu, Manavgat, Alanya Çayı, Düden Çayı gibi yerlerde rafting yapabilirsiniz. ATV turu için ise Kemer, Kurşunlu Şelalesi, Lara Plajı gibi rotaları tercih edebilirsiniz.
Antalya’ya ailece seyahat ediyorsanız aşağıdaki ipuçlarını inceledikten sonra planınızı yapabilirsiniz.
Antalya’ya ailece yaz aylarında gittiyseniz öğle sıcağına yakalanmamanızı öneririz. Özellikle çocukların güneşten olumsuz etkilenmemesi için sabah veya akşam vakitlerinde dışarı çıkmaya özen gösterebilirsiniz.
Hem kendinize hem de çocuklarınıza güneş kremi sürmeyi ihmal etmeyin. Özellikle yaz aylarında Antalya çok sıcak olduğu için cildinizi güneşin zararlı etkilerinden korumak adına bu detaya önem vermelisiniz.
