Roma, tüm katmanları ile yüzyıllar öncesine uzanan değerli bir şehir. Günlük şehir hayatını yaşarken bile etkileyici antik kalıntılarla iç içe olmak, klasik Roma mimarisinin izlerini keşfetmek ya da Rönesans dönemine ait eserlerle her an karşılaşabilecek olma ihtimali bu şehri daha büyüleyici kılıyor. Roma’nın sokaklarında uzun uzun yürümek ve şehrin ruhunu özümsemek Roma’da yapılacak en güzel şeylerden biri. Dahası için Roma’da yapılacak şeyler listemizi okumaya devam edin…
Roma’da çok sayıda müze, simgeleşmiş tarihi yapı ve harika restoran bulunuyor. Dolayısıyla burada yapılacak şeylerin belki de sınırı yok. Çünkü her gezgin, özgün bakış açısı ile şehrin bambaşka bir yönünden keyif alabilir. Tek seferde tüm şehri detaylarıyla gezip göremeyebilirsiniz. Bu da güzel, Roma’ya tekrar gelmek için harika bir bahane… Biz en çok öne çıkanlar arasından bir liste hazırladık, özellikle Roma’ya ilk kez gelenleri mutlu edecek bir liste… Ucuzabilet ile Roma uçak biletinizi alın, yazımıza göz atın ve bir an önce bu özel şehri adımlamaya başlayın!
Roma'nın en gözde cazibe merkezlerinden biri olan Kolezyum, dünyanın en tanınmış ve etkileyici manzaralarından biri olarak dikkat çekiyor. Bu görkemli yapının inşası MS 72 yılında başlamış ve Kolezyum sadece 8 yıl sonra 50 bin - 80 bin arası seyirci kapasitesi ile döneminin en büyük arenası olarak kapılarını açmış.
Bir zamanlar önemli bir merkez olarak varlığını sürdürmüş olan Roma Forumu’nda tarihi kalıntılar ve antik binalar arasında gezinmek sizi tarihte yolculuğa çıkarabilir. Hayal gücünüzü de biraz devreye sokarak burada gezerken hareketli açık hava pazarlarını veya bölgedeki tapınakları gözünüzün önüne getirebilirsiniz.
Bu bölgeleri bir rehber eşliğinde gezmek çok daha keyifli olabilir. Rehberlerin anlattığı bilgiler ışığında içinde gezindiğiniz tarihi kalıntıların canlandığını hissedebilirsiniz. Kolezyum, Roma Forumu ve Palatino Tepesi turları için biletinizi önceden alarak Roma’da gezilecek yerlerin tadını çıkarabilirsiniz.
Vatikan, Roma şehri içinde bağımsız bir devlet… Vatikan’da gezilecek yerler oldukça fazla. Tabii ki papalık ikametgahları gibi bazı alanlar halka açık değil. Dünyanın en büyük kilisesi olarak bilinen San Pietro (Aziz Petrus) Bazilikası ve Meydanı, Vatikan Müzesi ve Sistina Şapeli, Vatikan bahçeleri mutlaka görmeniz gereken yerler.
Ünlü Sistina Şapeli'ne ev sahipliği yapan Vatikan’da görecekleriniz sizi gerçekten etkileyecek. Dünyanın en büyük sanat koleksiyonlarından biriyle donatılmış şapelin her detayını hayranlıkla izlemekten kendinizi alamayabilirsiniz. Şapelin tavanında bir Michelangelo başyapıtı yer alıyor ve Da Vinci gibi ünlü isimlerin eserleri bu meşhur yapıyı süslüyor. Burayı görmek için çok uzun kuyruklar beklemek istemiyorsanız, biletinizi önceden almayı ihmal etmeyin. Ayrıca rehberli turlardan birine katılarak gözden bir şey kaçırmamayı garantileyebilir ve geçmişin çok özel ayrıntılarını rehberden dinleyebilirsiniz.
Roma’nın bohem adreslerinden Trastevere bölgesinde gezilecek yerler oldukça keyifli. Nostaljik atmosferi, mimarisi, her köşe başında fotoğraf çekmek isteyeceğiniz renkli ortamı, hem geleneksel tatları hem yenilikçi İtalyan lezzetlerini bulabileceğiniz kafeleri ile Trastevere’de unutulmaz bir gün yaşayabilirsiniz.
Roma’nın sokak lezzetlerini rehber eşliğinde deneyimleyebileceğiniz Trastevere gurme turuna katılmak güzel olabilir. Buraların en güzel sokaklarından Via dell Scala Caddesi’ne ve Vicolo del Cinque’ye doğru keşif dolu bir yürüyüşe çıkmayı unutmayın. Yol üstünde enfes dondurmaların tadına da bakabilirsiniz. Santa Maria Bazilikası’nı ve çeşmeli meydanı gezip tekrar kendinizi sokaklara bırakabilir, bolca beğeni toplayacak fotoğraflar çekebilirsiniz.
Roma’nın ikonik Trevi Çeşmesi, turistler için oldukça popüler bir nokta. Burası şehrin en büyük Barok çeşmesi olarak kesinlikle görülmeye değer. Eğer biraz daha sakin zamanlarda çeşmeyi görmek isterseniz sabahın erken saatlerinde ya da gece geç vakitlerde buraya gelebilirsiniz.
Trevi Çeşmesi’nde güzel fotoğraflar çektikten sonra birkaç bozuklukla dilek dilemenin keyfini yaşayabilirsiniz. Sonuçta hangi dileğin ne zaman kabul olacağı hiç belli olmaz, o yüzden siz her fırsatta dilek haklarınızı kullanmaya bakın… Hem bir söylentiye göre Trevi Çeşmesi’ne para atan kişi Roma’ya tekrar gelmeyi garantiliyormuş. Sadece bu ihtimal bile kulağa güzel geliyor değil mi?
Piazza Navona, Roma’nın en popüler ve güzel meydanlarından biri… Meydanın ortasında tüm görkemiyle duran Bernini’nin Dört Nehir Çeşmesi uzun uzun izlenmeyi hak ediyor. Bu meydanı çevreleyen kafelerden birinde oturup bir şeyler yudumlarken insanları ve meydanda sürüp giden hareketi seyre dalabilirsiniz. Eğer kış aylarında Roma gezisine gelmeyi düşünürseniz, eğlenceli bir yılbaşı tatili planlamalı ve bu meydanda kurulan Noel pazarlarına mutlaka uğramalısınız.
“Bütün Tanrıların Tapınağı” Pantheon, yaklaşık olarak milattan sonra 2. yüzyıl civarlarında bir pagan tapınağı olarak inşa edilmiş. Bu anıtsal yönünün yanı sıra Pantheon, mimari olarak da değerli bir miras. Döneminin en iyi korunmuş yapılarından olan bu tapınağı mutlaka ziyaret etmelisiniz.
Devasa kubbe altında gezinirken büyülenebilirsiniz. Burada da bolca fotoğraf çekmeyi unutmayın ki baktıkça burada yaşadığınız büyüyü hatırlayabilesiniz. Bir bilgi daha verelim; mimar ve ressam Raphael, İtalya Krallığı’nın ilk kralı I. Vittorio Emanuele ve oğlu I. Umberto Pantheon’da mezarları bulunan önemli üç isim.
Pantheon’u gezmek için geldiğinizde uzun kuyruklar bekleyebilirsiniz. Bu sebeple önceden online olarak rezervasyon yaptırmayı unutmayın ve mümkün olduğunca günün erken saatlerinde burada olmaya çalışın. Dilerseniz sesli rehberli giriş bileti alarak Pantheon hakkında çok daha fazla bilgi edinebilirsiniz.
Roma’nın kiliseler ve tapınaklar ile çevrili tarihi atmosferi genel olarak çok daha fazla ön planda olsa da sonuç itibarıyla İtalya’nın başkentindesiniz! İtalyan lezzetlerinin Roma mutfağına yansımalarını mutlaka denemelisiniz. Bol bol gezdikten sonra günün yorgunluğunu enfes taze makarnalar ya da buralara özgü et ve sebze yemekleri eşliğinde atabilirsiniz. Tatlı olarak da tabii ki Roma dondurması!
Peki, Roma’da ne yenir? Enginar kızartması yani Carciofi alla Giudìa, Carbonara, tereyağı ve parmesan dokunuşu ile güzelleşen Fettuccine Alfredo, pecorino peyniri ve karabiber kullanılarak hazırlanan taze makarna Cacio e Pepe, dilim pizza, üçgen yapısı ve bol malzemesi ile iştah açan Roma’ya özgü bir sandviç olan Trapizzino, içi malzeme dolu pirinç topları olan Supplì ve “gelato” yani meşhur Roma dondurması mutlaka denemen gerekenler. Tatlı olarak Roma’nın spesiyal tatlısı Maritozzo ya da tiramisu da deneyebilirsin.
İspanyol Elçiliği’nin bu bölgede bulunması nedeniyle İspanyol Merdivenleri olarak isimlendirilen alan, Roma’nın en turistik yerlerinden biri. 300 yıllık bu merdivenler hem halkın hem turistlerin buluşma noktası. Tarihi dokusu ve hoş atmosferi ile oldukça romantik bir ruha sahip olan merdivenler, 1723-1726 yılları arasında Trinita dei Monti Kilisesi ile meydan arasındaki ulaşımı kolaylaştırmak için yapılmış. Piazza di Spagna ile Pincio Tepesi’ni bağlayan İspanyol Merdivenleri’nde oturmanın yasaklandığını da hatırlatmak istedik. Sadece geçiş ve durup birkaç güzel fotoğraf çekmek için burada bulunabilirsiniz.
Burası 1700 dönüme yayılan geniş bir bahçe. Roma’nın en büyük park alanlarından olan Villa Borghese Bahçeleri, önceleri Lucullus Bahçesi olarak biliniyormuş. Arazi 1605 senesinde Kardinal Scipione Borghese tarafından parka dönüştürülünce yeni adına kavuşmuş.
Bahçeyi gezmeye geldiğiniz zaman yeşilliklerle çevrili yürüyüş yollarında huzurla zaman geçirebilir, bisiklete binebilir, piknik yapabilir, Esculapio Tapınağı’nı ve göleti görebilir, Borghese Galeri’yi gezebilirsiniz. Galeride Bernini’nin heykellerinden Caravaggio’nun eserlerine kadar görülecek çok şey var. Çok beklemeden galeriyi gezmek için biletinizi önceden almalısınız.
Roma’nın en güzel meydanlarından Piazza del Popolo’yu yani Halk Meydanı’nı gezdikten sonra Pincio Tepesi’nde gün batımı izlemeye gidebilirsiniz. Roma’da gün batımı izlemek için gidilecek yerler arasında öne çıkan tepe, hem turistler hem de buradaki yerli halk tarafından çok seviliyor. Güneşin batışına yakın saatlerde canlı müzik yapmaya başlayan sokak sanatçıları eşliğinde film gibi anlar yaşayabilirsiniz. Gün batımını izlemek için gelen kalabalık arasında kendinize güzel bir yer bulmak istiyorsanız tepedeki yerinizi erkenden almalısınız!
