Sayısız medeniyete ev sahipliği yapan Türkiye, tarihi açıdan görülmeye değer zenginliklerle dolu. Eski medeniyetlerden günümüze kadar ulaşan antik kentlerin mistik havası, tarih kokan atmosferi ve etkileyici mimarisi, üzerine saatlerce düşünülebilecek kadar şaşırtıcı. Hadi, gelin sizinle tarihi bir yolculuğa çıkalım ve Türkiye’de binlerce yıl öncesinden günümüze kadar ulaşmış antik kentlerini inceleyelim!
Antik kent denince akla birkaç yer geliyor ancak Türkiye’de Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından kaydedilen 77 antik kent var. Henüz listeye girmemiş ve daha gün yüzüne çıkmamış antik kentleri de göz önüne alırsak Türkiye’nin tarih zengini bir ülke olduğunu söyleyebiliriz. Elbette bu antik kentler arasında aradan geçen yüzlerce yıla dayanabilmiş olanların sayısı daha az. Kiminde nasıl yapıldığına akıl sır erdiremeyeceğiniz dev sütunlar ve yapılar, kiminde yalnızca çeşitli şekillerde dizilmiş taş duvarlar kalmış. Bazı antik kentler de var ki insanı bir anda yüzlerce yıl geriye götürüyor. Tabii bunda arkeolojik çalışmaların da payı var. Günümüze kadar ulaşan yapıların parçaları restorasyonla birleştirilerek aslına uygun olarak ayağa kaldırılıyor ve böylece büyüleyici antik kentler ortaya çıkıyor. Hazırsanız zaman yolculuğumuza başlayalım.
Efes Antik Kenti’ne Türkiye’nin en çok bilinen antik kenti demek haksızlık olmaz. Antik kent denince ilk akla gelen yerlerden biri olan Efes, insanı zaman yolculuğuna çıkaran büyük bir şehir. İzmir’de yer alan kentin kuruluşu M.Ö. 6000 bin yılına dayanıyor ancak Efes’in günümüze ulaşan hali, Büyük İskender’in generallerinden Lysimakhos tarafından M.Ö. 300 yılında kurulmuş. Burayı gezerken iki yanında dev sütunlar sıralanan Liman Caddesi’nde tarihi atmosferi hissedecek, Efes Antik Tiyatro’nun devasa büyüklüğüne şaşıracak, Celsus Kütüphanesi’nin süsleme ve heykellerine hayranlıkla bakacaksınız.
Ani Antik Kenti ya da daha çok bilinen adıyla Ani Harabeleri UNESCO tarafından dünya mirası olarak tescil edilen önemli yerlerden biri. Birçok Anadolu medeniyetine ev sahipliği yapan Ani’deki yaşamın geçmişi Demir Çağı’na dayanıyor. Ani Harabeleri’ne vardığınızda gözünüze ilk olarak Büyük Ani Katedrali çarpacak. İhtişamı ve estetik mimarisiyle kendine çeken bu katedral, 1001 yılından beri ayakta. Buradaki fresk, süsleme ve sütunları inceledikten sonra adımlarınızı Abughamrents Aziz Gregory Kilisesi’ne doğru çevirin. Kilisenin mistik havasına kapılarak geçmiş yüzyılları düşleyin. Daha sonra Selçuklu Kervansarayı, İpek Yolu Köprüsü ve Menuçehr Cami’ni gezin. Geziniz sırasında aralarında Aslanlı Kapı’nın da olduğu birçok kapı görecek, buranın bir zamanlar ne kadar büyük ve önemli bir şehir olduğunu anlayacaksınız.
Sırada bir zamanlar güzel bir liman kenti olduğu her halinden belli olan Patara var. Gerçi Hititler bu kenti “Patar” olarak anıyormuş ama binlerce yıllık süreçte bu isim Patara halini almış. Yunan Tanrısı Apollon’un doğduğu yer olarak ün salan, tarihin babası Heredot’un sözlerine konu olan Patara, Likya Birliği’nin başkentiydi. Görkemli Zafer Takı, lahit mezarları, antik tiyatrosu, tapınağı, caddesi ve limanıyla Patara, merak uyandıran antik şehirlerin başında geliyor!
Kütahya’da bulunan Aizanoi Antik Kenti, dünyanın en iyi korunmuş Zeus Tapınaklarından birine ev sahipliği yapıyor. Stadyum ve tiyatronun bir kompleks şeklinde yapıldığı tek antik kent olan Aizanoi’de dünyanın ilk borsalarından biri olan Aizanoi Macellum’u da bulunuyor. İlklerin kenti olan bu yer mutlaka görülmeye değer!
Aspendos deyince akla ilk gelen antik tiyatro oluyor. Çünkü Antalya’da yer alan bu antik kentte en iyi şekilde korunarak günümüze ulaşmış ünlü bir antik tiyatro bulunuyor. Buraya gittiğinizde antik tiyatronun merdivenlerinden inerken M.Ö. 1200’lerden günümüze kalan kente tepeden bakabilir, antik çağda burada düzenlenen etkinlik ve gösterilerin hayalini kurabilirsiniz.
Çorum’da yer alan Alacahöyük’te medeniyetlerin izini sürmeye ne dersiniz? Antik kentin her bir köşesini süsleyen kabartmalarda ve taştan oyulan hayvan heykellerinde binlerce yıl önce yaşamış insanların izi var. Özellikle de Sfenksli Kapı, görünümü ve kusursuz kıvrımlarıyla sizi büyüleyebilir. Hitit döneminin önemli yerleşim yerlerinden biri olan Alacahöyük’ün tarihi M.Ö. 5000 yılına dayanıyor. Frig, Hitit, Roma, Bizans ve Selçuklu gibi medeniyetlerin yaşam alanı olan bölgede medeniyetler arası tarihi yolculuğa çıkabilirsiniz.
Tarih öncesi çağlara gitmek için Çatalhöyük’e bir kez uğramak yeter. Neolitik ve Kalkolitik Çağ’ın izlerini taşıyan bu yerleşim yerinin tarihi, günümüzden 9 bin yıl öncesine dayanıyor. UNESCO Dünya Miras Listesi’ne alınan bölgede duvar resimleri, rölyefler ve heykeller bulunuyor. Bulunan en önemli objelerden biri ana tanrıça motifi büyük ilgi topluyor. Avcı-toplayıcı hayattan yerleşim hayata geçişin ilk izlerini burada görmek mümkün.
Nevşehir’de bulunan Göreme’nin tamamına antik kent diyebiliriz. Çünkü ilçenin her köşesi tarihi 4’üncü yüzyıla kadar uzanan yapılarla dolu. Görüp görebileceğiniz en farklı ve mistik kalıntılar burada bulunuyor. Mantar kayaların içine birçok oyulmuş kilise, şapel ve yaşam alanları gizemli ve tarihi görünümleriyle binlerce yıllık bir kenti adımlamanın keyfini yaşatıyor. Özellikle kiliselerde Hz. İsa’nın hayatını betimleyen rengarenk freskleri incelerken sanatsal güzelliğin zamansızlığı karşısında hayranlık duyacaksınız.
Burdur’da yer alan Sagalassos’da Roma döneminden kalma birçok yapı bulunuyor. Meclis binası, hamam, kilise ve tapınakları görebileceğiniz bu kenttin en büyüleyici yapısı Antoninler Çeşmesi. Afyon mermeriyle inşa edilen ve yüzlerce yıldır sularının şelale gibi aktığı çeşmede Yunan Tanrısı Dyonysos’u tasvir eden heykeller kullanılmış. Mitolojiye göre çeşmeden akan suyun insanları güzelleştirdiğine ve bu sudan içenlerin aşık olduğuna inanılıyor.
Tarih yolculuğumuzun sonunda tarihin sıfır noktasına gidiyoruz! Dünyanın bilinen en eski yerleşim yerlerinden biri olan Göbeklitepe’de benzersiz bir tarihi deneyim yaşayabilirsiniz. Neolitik dönemden kalma kalıntıların bulunduğu Göbeklitepe’de “T” şeklinde dikili taşlar, yuvarlak planda inşa edilen duvarlar ve bu kalıntıların üzerinde çeşitli hayvan ve insan figürlerinden oluşan resimler yer alıyor. Tarih öncesi çağlardan günümüze kalan o yapıları görmek şaşırtıcı bir deneyim sunuyor.
Kendinize göre bir kültür rotası oluşturun ve tarihin izini sürmek istediğiniz kenti seçin; Ucuzabilet ile tarih yolculuğunuzu kolayca planlayın!
